31 Aralık 2019 Salı

Deney arasi notlari

Selam blogum,

Genotyping in dibine battigim bir Sali gununden merhaba. Iki kere yaptigim deney, ucuncuyu yapiyorum bugun, hadi bakalim insallah cikar. Buzlari cozulurken malzemelerimin, suraya biraz aklimin icini dokeyim de dursun dedim.


Arkadasliktan bahsetmeliyim, cunku arkadasliktan arkadaslarima bahsedersem ya kendimi ya onlari uzerim.

Allah rahmet etti de, yakinimda, yavrusu yavruma dost kendisi bana dost bir guzel insan nasip etti, cok sukur. O da olmasa ne yapardim bilmiyorum. Dualarimda hep.

Arkadassiz kalamayan, nefes alamayan bir ruh benimki, anlayamiyorum ben de bu ihtiyacimin gucunu bazen.

Gurbetin belki beni en zorlayan kismi buydu, basindan beri. Cok arkadasli cok arkadasa dayali bir sosyal hayattan cikip gelmek zor oldu. Hem Amerikada tek tuk buldugun kafa dengi insanlar da isini bitirip TR ye donerler, ya da baska yere tasinirlar, ya da cok uzakta otururlar falan filan. Okuldan iki tane yakin arkadasim var, biri Amerikan, biri Cinli, cok tatli insanlar, ama iste bir Turkce espri yapicaksin, bir referans vericeksin Turk kulturunden bir sey, canin istiyor. Hayata bakisimiz ne yaparsan yap, farkli.

Ben dedim ki bir suru, bir suru arkadasim dostum var ya Turkiyede. Ben hepsiyle olmasa da coguyla, hele de en yakin olanlarla iletisimde kalirim.

Naifmisim, kalamadim. Sosyal medya kullanmayinca bir de, tek tek hayatimdan gittiler. Zaten gurbet bir yana, hepimiz yetiskin hayatina atladik, is hayatinda yogun olan, evlenen cocugu olan, baska sosyal ortamlara gecenler falan derken, belki TR de de olsam boyle olacakti. Ama gurbette olunca herkes orada hayatina devam etmis de ben unutulmusum hissi insani acitiyor biraz. Uzun zamandir burada kalanlara bakiyorum, zamanla alisiyor insan ulkesindeki, kendi eski sosyal ortamindaki silinisine galiba. Ne demisler gozden irak gonulden irak.

Belki ben de alisirim.

Kalan cabalarimla tutunmaya, haberlesmeye calistigimda bana seni arayacaktim, sana anlatacaktim, yakin olsaydin gorusurduk, yakin olsaydin suna gelirdin bunu yapardik diyenler,

belki de insanin sevgisi muhabbeti daimdir, bir gun ben TR ye donuyorum dedigimde hep beraber 10 yil oncesine falan doneriz, kaldigimiz yerden devam ederiz, kim bilir...


Selametle
Betul


7 Aralık 2019 Cumartesi

Anneligin de ogrencisi olur

Hey sen, yeni anne, anne olmak isteyen, anne olmaya hazirlanan, annelik hayalini icindeki endiselerle kusatan, ve her daim icinde kucuk sinsi bir suclulukla yasayan sen. Bu yaziyi sana yaziyorum. 

12 yasinda "scientist" olmaya karar verdim, lisede universitemi hedef koydum, lise hayatim boyunca odamda kampusunun posteri asili kaldi. Lise boyunca calisma masamin cekmecesinde de ilim icin baska diyarlara gitmek` li notlar, hadisler, dualar vardi.  Yurt disinda doktora yapmak, o hayalim universitede ikinci sinifta duam oldu. Allah nasil kapilar aciyor kuluna diye hayret etti yurtdisi doktorasi dualarimi bilenler, ve evlenip kisa bir sure sonra Amerika`ya geldim. 

Beni taniyan herkese sorabilirdiniz, soylerdi. Betul mu, hangi Betul, Genetik okuyan Betul, cok konusur hani, bidi bidi, sineklerim der hucrelerim der, farelerim der, gozleri pirildar, o Betul. 

Allah en sevdigimizle imtihan eder ya, cok kez uzuldum neden bu kadar parcamsin benim diye sevgili bolumum. Neden kendimi seninle bu kadar tanimlamisim, neden bu kadar uzerimdesin bu kadar agirligini tasiyorum. Bilemedim ve cozemedim. Hala ayni duayi ediyorum, Allahim bunun askini sevkini verdin, kolayligini da isterim, muvaffakiyet de isterim. Isterim. Amin. 

Amerikada, doktora basvurularimi yolladigim siralarda ogrendim anne olacagimi, ve doktora mulakatlarina kimseye soylemesem de, hamileyken katildim. Kabul aldigimda esimle beraber, gidecegim okulu cocugumuzu yetistirebilme imkanlarimizi dusunerek tercih ettik. 

Bebek bekledigimi ve doktoraya basvurdugumu/kabul aldigimi ayni anda duyan, eminim art niyetsiz insanlardan basladi sorular. 

"Eee kim bakacak? Gurbettesin ailen yok, ne olacak? Herhalde ertelersin, sonra yaparsin degil mi?"

Bir anda tum dunyanin ve benim icimdeki Betullerin bir kisminin gozunde kimliklerim cit cit cit kenara ayrildi sanki. Artik anne olacagima gore yapilacak sey belli miydi? 

Bir, sayiyla 1, abla demisti ki, tebrik ederim canim, Allah muvaffak etsin, bebek icin endiselenme, Allah yardim eder, esinle yardimlasirsiniz, belki ailen gelir, krese de verebilirsin. 

O abla belki bilmez ki ben bu cumleye nasil tutundum, nasil duasini ettim bu cumlenin, nasil "anlasilmis" hissettim. Kres dedi, normal bir seymis, yapilmasi "okay" mis gibi, kres dedi. Hiii ne guzel!

Oglum daha bir aylikti, oryantasyon basladiginda, ve birkac hafta icinde derslerin baslayacagi dusuncesi beni hayatimda ilk kez kimliklerim arasinda bir savasta birakti. Allah kolaylastirdi, vize sorunu oldu bir seyler cikti ve alti ay kadar okula baslamam gecikti. Ve sonra basladim. 

Simdi buraya sey yazmak istiyorum mesela. Soyle seyler yaptim iyi anne olmak icin, boyle fedakarlik yaptim, bakin sundan da geri kalmadim, bakin bunu da arada hallettim. Neden cunku icimde o sinsi kucuk sucluluk ve o hesap verme hissi var. Var tabi ki, gitmiyor ki, sadece var oldugunu gorebiliyorum hepsi bu. O kendimi, anneligimi bir suru onaylayan bakisla kanitlamaliyim hissi. 
Diyeyim ki Allah cok buyuk, bize cok kapilar acti. Cok insan; basta esim ve kendi ailem dahil, gurbetteki ailelerim, benim kucuk "village"imin insanlari, bizden dualar aldilar cok cok.

Oglum dort yasinda ve dorduncu siniftayim. Deneylerin bugun nasil gecti anne diye karsilandim eve geldigimde. Anneler okula, babalar ise gider diye ogretti arkadaslarina. Benim okuluma gelip arkadaslarima "scientist" ler nasil "work" yapar diye mi anlatacaksin dedi icimde kelebekler ucururken. Cok sukur, hamdolsun. "Annecim laba gitme" de dedi ayni tatli ses bazen, " Annecim senin okulun bitince ben kac yasinda olucam" da dedi.

Bunlari duyunca "you have it all", hepsini bir arada halletmissin Betul, her sey cok yolunda gitmis Betul diye dusunuyorum ben bile, sonra ben bana hatirlatiyorum. Sukurle, hamd ile, ama herkesin imtihani kendine farkindaligi ile. 

"Betul kendi cocuguna bakmiyor ki nereden bilsin" 
"Babasiyla duran cocuk belli, annesini gormuyor ki"
"Cocuk seni hic gormuyor ya, bak nasil ....."
"Kreste ogrenmistir, krese gidiyor ya hani, kucuk yasta kres, kres de kres"
"Kucucuk yasta birakip gidince  ...."
"Su kadar daha idare etseydiniz, sunu da yapsaydiniz... "

Cumlelerin sahipleri hic kotu degiller, kotu insanlar degiller, ama cumleler kotu, gitse ve bitse o cumleler keske. O cumleler icimize karisiyor bizim, o cumleleri agliyoruz biz. Anneligimle daha barisik, daha mutlu iken elhamdulillah, hala kucuk kucuk de olsa icimi acitiyorlar. 

Herkesin dusuncesi, inanci ve yasantisi kendine, amenna. Kimseye laf etmek kimseyi kimseden iyi gormek degil benim anlatmak istedigim. Benim anlatmak istedigim su, ben ayni kulturu icimde tasirken, ayni suclamayi kendi kendime yapip kendi mahkememde kendimi suclu bulup aglarken, yaptigim seyi hala ve yine de yapiyorsam, sen bana bunlari soyleyip beni "duzeltmeyeceksin" ki.

Ben aglayacagim, biraz daha aglayacagim, biraz daha kirgin, biraz daha uzgun, biraz daha uzak olacagim. Ayni dusuncelere sahip birisi sonra bana sizin gibi kizlarimizla gurur duyuyoruz derse inanmayacagim, yeni neslimiz, kizlarimiz sizin gibi "basarili" olsun, sunlari yapsin bunlari yapsin derse hayrete dusecegim, hepsi bu. 

Anneligimden belki hic "emin" olmayacagim, olmayayim ve endisesini derdini korkusunu tasiyayim da zaten, ama anneligim ve ogrenciligimle nihayet mutlu olacagim Allahin izniyle. Bunun niyetinde ve bunun duasindayim. 

O benden ayrilmamis tatli kimligime baglayacagim onu, anneligin de ogrencisi olacagim. 


Selametle

Betul












































20 Ekim 2019 Pazar

Ennecda

Selamunaleykum benim genclik projem, sevgili blogum.

Evet artik genc hissetmiyorum. Elhamdulillah, kiz kardesimin bana abla demeye baslayacagi o malum yasa henuz gelmedim, belki de gencimdir, ama hayat mesgalesi denilen o garip rutinin tam da icinde olmama bakilirsa, yaslandim.

Hayatima ogrencilik yillarimla ayraclar koymaya basladi beynim.
Doktoramin dorduncu yilindayim.

Su an blog yazmak icin korkunc bir gun, on bes dk icinde deneye devam etmem lazim, iki gune yetismesi gereken bir fellowship (= deneylerime para ve CV me guzel bir dokunus) basvurum ve bu haftanin sonunda hic de hevesle beklemedigim komitem var. Alti profesor ve bir ogrenci, aradan gecmis alti ay ve yuksek beklentiler ve cikmamis deneyler. Korku filmi, hala sinava yetisemedigini ya da sinav kagidini dolduramadigini kabus olarak goren biz garip insan cinsi icin.

Yine bir Pazar gunu labdayim. Normal ya, artik baya normal oldu, buna uzuluyorduk galiba at this point. Evet Turkceyi katlediyorum icimdeki ses, cunku beynim boyle konusuyor, what can I do sometimes.

Hayat yogun, ama dusunuyorum hep ayni seyi buluyorum. Hayat bana en yogun degil, yogunlugumuzla birbirimizi ezdigimiz zamanlardayiz ya hosuma gitmiyor yogunum demek. Herkes yogun ve ben de yogunum. Hem sus, hayalini kurdugum yerdeyim, hem daha da fazlasi, sukur elhamdulillah. Sikayet yok. Cok severdim buyugumun sozunu hani, rahat cennette uyku kabirde. Cok severdim deney yapmayi, o zaman sevdigimiz isi yaparken aslinda gercekten calismiyorduk da cabaliyorduk, ogreniyorduk.

Gecen sene bu zamanlar aklim dumandi. Baska duman. Yapamayacagim dumani. Kocaman boyle, poster hazirlayan ellerim kaybolmustu icinde. Evet evet dedi icim, yapamayacagim. Bitmeyecek ve olmayacak. Zaten ben buraya nasil geldim dedi oteki, beni yanlislikla aldilar herhalde. Vuu dedim tam akademisyen kafasi, iste simdi tam oldum.

Ennecdaaa diyor oglum, bana yardim et demekmis, Arapcayi parca parca dort yasinda bir cocuktan ogrenme keyfi. Iste aslinda cok basit degil miymis, bana yardim edin ben bu doktoranin icinde kayboldum demek. Ve dedim. Bir yil once dogustan bunu yapmak icin dogmusum gibi davranmayi kesip bana bir el atin ben biraz yoruldum dedim.

Bir yil sonra ayni zamanlarda o posteri hazirladim ve gittim. Odul almis posterim, hic beklemeyip odul toreninden once evime oglusuma kacmistim aslinda. Cok sukur. Kendime hatirlatmak istedim, evet zor evet bazen sonu yok. Ama hani Amerikalilar diyorlar ya just do it, minik minik yapsan olur, gun be gun, saat saat. Uzerine duseni yapmazsan, lise yillarindaki gibi Allahim boslarimi doldur yanlislarimi dogruya cevir duasini nasil edeceksin? Harika duaymis ama, kendime acidim su an. Dort yasinda Allahim bana daha cok oyuncak ver duasi eden oglumun benim yasimda en icini titreterek ettigi dualari daha guzel daha hayirli daha uhrevi olsun. Amin.

Ibadetin az ve devamlisi aslinda hayat disiplini degil mi, bir omru dusununce sonundaki isigi ya goremezsek de birakirsak diye hani, hani bizi, o cozmeye calisinca sana diploma vereceklerini umdugun beyni yaratan en iyi biliyor ya bizi. Oyle yap.Ama yap. Action words work best for fellowship applications, don de su basvurunu kelime kelime minik minik yaz o zaman.

Gunluk yazmaya usenip bloguna ic doken Betul.

Selametle