13 Ağustos 2014 Çarşamba

Amerika Notlari : Hosbuldum!

Amerika izlenimlerini yazdin mi dedi sevgili esim dun.
Ingiltere`de ilk gunlerimde herseyi herseyleri yazayim hic unutmayayim istemistim hani. New York`a geleli 5.gunum olmus, hala yazmamisim. 
Galiba hatirlatacak birilerine guvendi icimdeki Betuller:) Single roomda duvarlara bakmiyorum hani simdi, konusup sorup duruyorum.
Bi de jet lag var evet tamam I admit-.-

Dun uzun zamandir gorusmedigim yabanci bi arkadasima I am now married graduated and in NY yazarken buldum kendimi. Sirasiyla yazdim hem, orijinaline uygun oldu. 

Allah ne buyuk derken buldum kendimi hem.
Bu blogu acarken bi zaman  bunlari yazabilecegimi dusunmemistim gercekten. Ama dusunmemis oldugum seyleri yasayabilecegime iman etmistim. Hayirlisi olsun guzel bir duaymis hem, cok sukur hep cok sukur.

New York guzel karsilamadi beni sanmistim havaalaninda 1 saat esime sorular sormalarini bekleyip dururken. Security`nin bu kadarini gormedim ben hayatimda. Ingiltere`ye girerken tisekkurlag bile demisti officer amca bana belgelerime soyle bir baktiktan sonra. Bu abi de Turkce bisi dedi en sonunda galiba, iyi  niyetliydi ve bize bu kadar sorular sormak zorunda olmaktan mutlu gibi de degildi ama. Sonuc olarak her 4 kisiden birini ekstra sorular icin o kucuk odaya aliyordu ama ama-.- Neyse ilk birkac gun ne zaman ben bu yorgunlukla sabaha kadar uyurum desem, gece 2 de ya da 3te gozlerim acildilar. Gunduz saat 4 e geldiginde de havaya bakip durdum kararsa ya artik diye:)

Simdi simdi geciyor sanki.Hala arada uyanip kendimi evet evet gece diye ikna edip geri uyutuyorum; yine de jet lag ve biological clock olayini scientific bir merakla kendi uzerimde incelemek guzeldi. Alistigimiz seyler ne kolay degisebiliyor di mi? Ucaga bin, in hop degisti hersey. Eskide kalan ayarlarimiz oluyor hani hep, adaptasyon denilen guzel bir biological nimet devreye giriyor sonra. Adaptasyon icin tesekkur ederiz Allah`im^^ Bi de hayir hava kararmadan uyumaman lazim diye adaptasyonu kolaylastiran birileri icin:)
Daha kolay oluyor oyle, gece 10a kadar filan dayanabilip oyle uyuyunca ilk gunler. Ilk gun biz aksam 9 da varmistik, yani benim asil zor gunum ertesi gundu. 

New York guzel karsilamadi sanmistim dedim ya, havaalanindaki yardimsever gorevli abla ve abi ilk intiba uzerinde calistilar:) 
Ve duzen...
Ucakta bir amazed durumu yasamistim zaten kutu kutu duzenli sehri gorunce. ( O kutular/ diktortgenler yani aslinda, blok oluyorlarmis. Su meshur iki blok otede diyen film dublaj sesindeki bloklar hani:) )
Sokaklar, adresler, her yer bi duzenli. Londra da boyleydi ama burda boyle insanlar o kadar mesafeli degil. ( Soguk demiyorum Ingilizlere hic bi zaman dikkat, degiller cunku sadece biraz dikkatli ve mesafeli gelmislerdi bana.) Herkes bi relaxed burda. Cool diyorlar ya, oyle galiba evet. Buna ragmen bu duzen, takdir edilesi.
Trenler de duzenliymis esim oyle iddia ediyor ama ben o haritada kayip durumdayim hala-.- Londra metro haritasini ilk gordugumde gambarimas deyip hemen hizlica ogrenmistim. Bu hem daha buyuk hem her bi metro digerine karisiyor bi yerlerde. Ve cok yer var, cok metro var, coook insan var.Cook cesit insan var.
Metrolarda gozlem yaparak cok sey ogrenmek mumkun aslinda. Cok ozledigimden mi, iyi tanidigimi dusundugum icin mi bilmiyorum aklima Leman geliyor. Bu metrolardan neler cikarirdi o gozlem yetenegi ve psikoloji background u ile diye. Sonra bana anlatir beni de aydinlatirdi:) Simdi o Londra`dan bildiriyor ben New York`tan. London New York yazan masa ortuleri cantalar geliyor aklima su an. Ne ilginc oldu. Bir minik odaya sigiyorduk biz, ne zaman dunya girdi aramiza acaba. Nasip, biz yine sigacak bir yerler buluruz Allahin izniyle, yine yakin oluruz, hmm?:)

New York`ta ilk gozlemledigim seylerden biri de gurbet duygusu. Yani Londra`da Muslumanlarla Turklerle tanismistim. Ama burda baska bi yakinlik var ayni seyi paylasanlar arasinda sanki. Insanlar dostluklarinda cok fedakarlar, masallah. Yardim etmenin bildigim ama cok gormedigim boyutlari var arkadaslar arasinda. Gurbet bu olabilir dedim, gorunce. Bunun cevabi gurbet olabilir. Hani okyanus baya buyuk, biz cok kucuguz burda. Cok uzagiz bizi yakin bilenlere, o zaman yakinimizdakilerin kiymeti cok buyuk oluyor gibi.

Okyanus.
Su.
Kizlara resim yolladigimda baharda yanima gelecek olan  arkadasim(insallah insallah) dedi ki ne kadar sulakmis New York. Ben de bilmiyordum hic. Kopruler kopruler. Mimarlikla hic ilgim yok ama benim bile ilgimi cekti, ozene bezene birisi tum sehri cizmis de sonra yapmislar gibi geliyor. Brooklyn Londra/Morden`daki hemen hepsi ayni olan bahceli evler sirasini hatirlatiyor ama sehir merkezi, Manhattan daha bi metropol havasinda. City iste, bina bina bakiyor insana sehir. Kizgin bakmiyor ama, bir sekilde sokaklari insan dolu olunca soguk gelmiyor bana.

Hmm, markette raflara bakarken onumden gecip bir saniyeligine urunlere bakmama engel olan kiz bana sorry deyince baya eglendim yalniz. Ingiltere`de sevdigim ama ayni zamanda garipsedigim bisiydi bu, carpinca tamam da carpayazinca( vuuu bu cekimi kullandim nihayet) bile sorry deyip sorry bekleyen insanlar. 
Ben sorry`lerken anliyorum galiba insanlarin bizim gibi yabancilara/ benim gibi musluman oldugu belli yabancilara bi de yaklasimlarini. Its okay honey`den icine icine bakan, bi kirmizi laser i eksik bakislara kadar genis bir yelpaze var gibi:)

Ilk ozledigim sey minare olmustu. Ucaktan bakip hic minare goremeyince yabanci bir yerde oldugum gercegi yanmisti icimde isikli isikli. Ona soylememistim aslinda ama dun New York rehberim bana minareli cami gosterince kocaman binalara yaslanmis bitane New York camisi hani, mutluluk oldu^^ Yaptiranlara sevaplar sevaplar. It feels home diyorlar ya, New York bana o zaman hosgeldin, ben bir sure senin evin olacagim Allah`in izniyle dedi galiba.
Central Park`taki kuslarin da birseyler soylemeye calistiklarina eminim ve bence benden kacan kaplumbagalarin bile kafalarini suya sokup cikarmalarinda bir tur hosgeldin mesaji vardi. O kadar buyuk o kadar kalabalik, yet o kadar sakin ve huzurlu bir parkti, cok sevdim ben. Kendime koseler bulmak istiyorum orda Allah nasip ederse. 

Neydi,
" Sen geldin ve benim deli kosemde durdun." :) Siirler ucustu su an aklimda birden.

Hosbulduk sevgili New York.
Ben Betul, Allah`in bildigi, benim bilmedigim bir sure misafirinim. Gicik olma diye bastan soyluyorum, seni biraz Londra`yla kiyaslayacagim komsu cocugu gibi:) 
Ama kendine has bi seylerin var, her sehir gibi mutlaka, ve ben niyet ettim, onu bulmaya calisacagim burada kaldigim surece. 
Staj yapacak bir yerler bulmaya calisacagim icinde. Dualar dualar Betul`e. Labdan hic bu kadar belirsiz ayri kalmamistim, cok ozledim gercekten. Geri donememekten korkuyor icimdeki Betuller. Neyin khayr neyin ser oldugunu bilmiyoruz, evet. Ama Betul kendini biliyor, labi ozler hem cok ozler ayri kalirsa.
Hmm baska, bi de bi de guzel salih insanlarla tanismak istiyorum burda Allahin izniyle. Hani bir memlekete girerken okunacak bir dua vardi bizi oranin halkina sevdir, oranin salih kisilerini bize sevdir ve bize orada yer ve hayrli rizk ihsan et Allahim diye. Amin amin. 

Londra`dan cok baska bir Betul var simdi burda. Hem sadece Betul de degil. Yalniz degil, yilmadan metrolari ve haritadan yollari bile tekrar tekrar yon duygusu kayip Betul`e anlatan bir guide bile var yaninda bu kez. Cok sukur hep cok sukur.

Guide demisken, yemek yapmadigimi farkettim su an-.-
Gideyim de Turk marketinde biskrem gorup bir mutlu olayim hem. Hem yemek yapabilecegime olan inancimi tazeleyeyim zira dun aksam kocaman fail oldum-.- Vegetable oil ile arama mesafe koymayi dusunuyorum artik.
Ehem, neyse.
Bugun radyoda birsey duydum, buraya not almisim burda kalsin.

"Eger ki biz tevbe yapacak olsak, bu tevbe de bir baska tevbeye muhtactir."

Amerika notlarina bir ara vize macerami yazmak istiyorum nasipse. Dualar icin Allah razi olsun herkesten, cok kolay aldik vizeyi sukur, yazmam lazim:) Hem F2 nasil alinir yazayim, daha belki yakin zamanda F1 nasil alinir onu da yazarim hmm? Hii hayirlisiyla insallah insallah.

Gidiyorum tamam sustum-.-
Selametle
Betul


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder